Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Verimlilik ve Fuarı açılış törenine ve ardından İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği “Türkiye’de Sanayinin Sigortalanması: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Paneli”ne katıldı.
Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda konuşan Yılmaz, sayıları 850’yi geçen savunma sistemlerinin, milli yeni nesil otomobilin ve birçok teknoloji ürününü Türkiye’ye kazandırdıklarını anlattı.
Yılmaz ayrıca Dünya Bankası ile 450 milyon dolarlık bütçeye sahip Türkiye yeşil sanayi projesi hayata geçirildiği müjdesini paylaştı.
“Katma değeri yüksek bir üretim ve ihracat yapısını geliştirmeye devam edeceğiz”
Cevdet Yılmaz, Dünya Bankası’yla 450 milyon dolarlık bütçeye sahip Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin hayata geçirildiğini ve Yatırım Taahhütlü Avans Kredisini (YTAK) güncellediklerini dile getirdi.
Yılmaz, Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın tüm paydaşlarını, kritik teknolojilere imza atmaya ve tüm bu desteklerden en etkin şekilde faydalanmaya davet etti.
“Ekonomilerde var olmanın yolu verimlilikten geçiyor”
Küresel ekonomilerde var olmanın yolunun verimliliği artırmaktan geçtiğini dile getiren Yılmaz, burada yüksek teknolojili ürünlere verildiğini de dile getirdi.
Yılmaz, ekonomik büyüme ve sosyal kalkınmanın, teknolojik ilerleme ve sürdürülebilir verimlilik artışıyla yakından ilişkili olduğunu belirterek, bilim ve teknolojide yetkinlik geliştiremeyen, bu alanlarda dünyadaki rekabet ortamına ayak uyduramayan hiçbir ülkenin ekonomik ve sosyal politikaları da güçlü bir şekilde hayata geçirmesinin mümkün olmadığını söyledi.
“Dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler çok önemli”
Cevdet Yılmaz, büyümede toplam faktör verimliliği katkısının artmasını hedeflediklerini aktararak, bunda dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin çok önemli olduğunu ifade etti.
Yapay zeka, otonom araçlar, robotik üretim sistemleri, artırılmış gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi çığır açan teknolojilerin iş gücü kapasitesinden işletme ölçeklerine, üretim yapısından zamanın kullanımına kadar birçok alanda dönüşüme yol açtığına işaret eden Yılmaz, diğer taraftan yeşil hidrojen, manyetik levitasyon teknolojileri, kuantum, dijital tarım ve sentetik biyoloji gibi alanlarla teknolojide sürdürülebilirliğin giderek daha ön plana çıktığını anlattı.
“10 yıllık eylem planımız var”
Türkiye Yüzyılı’nın, Cumhuriyet’in kazanımları zemininde daha ileri hamlelerin yapılacağı bir dönem olduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu dönemin kapılarını birer birer açıyoruz. Kızılelma, Kaan, Gökdoğan, Hisar, Atmaca… Sayısı 850’yi geçen gurur vesilesi savunma sanayi projelerimiz, batarya üretiminden elektrikli şarj istasyonlarının yaygınlaşmasına kadar geniş bir alanda teknolojik dönüşümü de aynı zamanda ifade eden TOGG projemiz, milli yeni nesil otomobilimiz. Önümüzdeki dönemde uzaya göndereceğimiz yerli ve milli uydumuz TÜRKSAT 6A, Türkiye’nin ilk insanlı uzay misyonu adımıyla ilerleyen Milli Uzay Programımız ki bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızı tebrik ediyoruz, uzun bir süredir bu konu üzerinde çalışıyor, 10 yıllık bir eylem planımız var. Yol haritamız var ve aşama aşama bunu hayata geçireceğiz.
“Alper Gezeravcı, gençlerimize heyecan verdi”
İlk astronotumuz Alper Gezeravcı biliyorsunuz dönüş yolculuğuna başladı. Sağ salim dönmesini temenni ediyoruz. Sadece bir misyon gerçekleştirmedi, aynı zamanda orada çeşitli deneyler de yaptı, sanayimiz, eğitim sistemimiz, bilim çalışmalarımız için. Bundan da öte bence en kıymetlisi gençlerimize heyecan verdi. Milletimizin, devletimizin gündemine uzay çalışmalarını güçlü bir şekilde yerleştirmiş oldu. İşte bu özgüvenle, ilgiyle, güçle ve iradeyle uzay programımızı adım adım hayata geçireceğiz.
İlaç ve tıbbi cihaz alanında TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsü oluşturulduğunu, Türkiye’nin rüzgar türbini ve güneş paneli üretim kapasitesine sahip bir ülke olduğunu ve değeri bir milyar doların üzerinde olan teknoloji firmalarının bulunduğunu anlatan Yılmaz, dışa bağımlılığı kritik bir alanda daha ortadan kaldıran siber kümelenmeyi, verimliliği arttırma hedefli model fabrikaları, süper bilgisayar TRUBA’yı ve bu şekilde yüzlerce, binlerce projeyi hayata geçirdiklerini aktardı.
“Önümüzdeki dönemde tüm bu alanlarda yapısal dönüşümlere şahit olacağız”
Türkiye Yüzyılı vizyonunun en iddialı alanlarından biri olarak bilim ve teknolojiyi belirlediklerine dikkati çeken Yılmaz, 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program’da bunu çok güçlü şekilde ortaya koyup yol haritasını netleştirdiklerini, ana eksen olarak dijital ve yeşil dönüşümü gördüklerini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’nin kritik bir eşiğe geldiğini, bu eşiğin daha yüksek teknoloji, katma değerli üretim ve ihracat yapısıyla; insanların niteliklerini, yetkinliklerini artıran eğitim ve mesleki eğitim sistemiyle; kurumların çok daha verimli, etkili çalıştığı yönetişim anlayışıyla aşılabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde tüm bu alanlarda yapısal dönüşümlere şahit olacağız ve Türkiye farklı bir lige terfi etmiş olacak.
“Ülkemizi kritik teknolojilerin üreticisi yapacak adımları atmaya devam edeceğiz”
Yılmaz, makro ekonomik politikaların odağında, cari açığı düşürmenin ve ülkeyi çok daha istikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme patikasına yerleştirmenin bulunduğunu, bunun için de verimlilik ve teknolojinin önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
Milli teknoloji hamlemizi, 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, biyoteknolojik ilaçlardan hızlı trenlere birçok alana yayacağız, yaygınlaştıracağız. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi yapacak inovasyonun önünü açan adımları atmaya kararlılıkla devam edeceğiz ve 2053 perspektifimizde çığır açıcı hamlelere yoğunlaşacağız.
“Milli gelirimiz 4 misli arttı ama AR-GE harcamalarımız 10 kat yükseliş sağladı”
Gençlere, start-up’lara, girişimcilere, yenilikçilere destek sunan bir finansal yapıyı desteklediklerini ve bunu son derece önemli gördüklerini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
Başta savunma sanayi olmak üzere sanayi, eğitim, tarım, iletişim, ulaşım ve sağlık sektörlerinde akıllı çözümler üretmek istiyoruz ve bu alanlarda TEKNOFEST gençliğine güveniyoruz. Sizlerden aldığımız ilhamla, milletimizin desteğiyle son 20 yılda büyük bir dönüşüm yaşadık. Bütün bu yapılan işlerin odağında araştırma, geliştirme var. Bundan 21-22 yıl önce 1,2 milyar dolar olan AR-GE harcamamız, geldiğimiz noktada 12 milyar dolar seviyesine yükselmiş durumda. Yani aşağı yukarı 10 misline çıkmış durumda. Aynı süreçte milli gelirimiz 4 misli arttı ama AR-GE harcamalarımız 10 kat yükseliş sağladı. AR-GE’nin milli gelire oranı yüzde 0,49’lardaydı 2002’de, bugün geldiğimiz noktada yüzde 1,32 seviyesine gelmiş durumda. Daha da arttırmamız lazım. İlk aşamada planlarımızda yüzde 2’ye yükseltmek var bu oranı. Daha sonra uzun vadede çok daha yüksek seviyelere çıkarmak istiyoruz.
“Türkiye bugün bölgesinde, dünyada en önemli sanayi ülkelerinden biri olarak ön plana çıktı”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün ikinci olarak İSO’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye’de Sanayinin Sigortalanması-Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı toplantıda konuşarak şu ifadeyi kullandı:
Marmara Bölgesi’ndeki sanayi tesisleri başta olmak üzere, kritik altyapıların afet risk analizlerini kalkınma ajansları koordinasyonunda tamamlayacağız. Güçlü ve büyük Türkiye hedefimize, İSO başta olmak üzere, tüm sanayicilerimizle, üreten kesimlerle birlikte yürüyeceğiz. Türkiye bugün bölgesinde, dünyada en önemli sanayi ülkelerinden biri olarak ön plana çıkmış durumdadır.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)