“İnek Sütü” Diye İçtiğimiz Sıvının Aslında Tam Anlamıyla “Filtrelenmiş Kan” Olduğunu Biliyor muydunuz?
3 mins read

“İnek Sütü” Diye İçtiğimiz Sıvının Aslında Tam Anlamıyla “Filtrelenmiş Kan” Olduğunu Biliyor muydunuz?

Günümüzde marketlerde sadece inek sütü değil; badem sütü, Hindistan cevizi sütü, yulaf sütü, soya sütü, fındık sütü gibi birçok farklı sütle karşılaşabiliyoruz. Bu bitkisel sütler, adlarından anlaşılacağı üzere bademin, fındığın, soyanın ve diğer bitkilerin filtrelenmesi ile ortaya çıkıyor.

Aslına bakarsanız, raflardaki inek sütleri de filtrelenmiş oluyor. Hem de inek kanından filtrelenerek üretiliyor! Üstelik bu sadece inek sütlerinde de geçerli değil, tüm memelilerin sütleri kandan filtrelenerek yapılıyor.

Yavrular, gelişmek için belirli değerlere ihtiyaç duyar.

İster insan olsun, ister inek, ister kedi, ister tavşan; memeli yavruları şekere, yağa ve proteine çok fazla ihtiyaç duyarlar çünkü beyinlerinin ve vücutlarını ancak bu şekilde geliştirebilirler.

Eh, bir inek, yavrusuna vampir gibi kanını emdirerek ihtiyacı olanları veremeyeceğine göre… Burada devreye, içinde binlerce minik kesecik olan meme bezleri girer. Meme bezlerinin duvarları; akan kandaki suyu ve besinleri emen, onları kimyasal olarak dönüştüren hücrelerle kaplıdır. Hücreler, besinleri meme bezlerinin içine alarak süte dönüştürür.

Her memeli türünün kan filtreleri, yavrularının ihtiyaçlarına göre şekillenir.

Bir inek ile kangurunun sütleri, aynı bileşenleri içermez. Örneğin foklar, inek sütünden 15 kat daha fazla yağ üretirler. Yaşadıkları bölgeleri düşününce mantıklı geliyor değil mi?

Başka bir örnek verecek olursak, tavşanlar da protein açısından zengin sütler üretir çünkü zıplarken kullanacakları kasların gelişmesi için proteine ihtiyaçları vardır!

Kangurularda ise durum çok daha ilginç. İki farklı meme uçlarından, aynı anda, iki farklı türde süt üretirler. Bir torbada, yeni doğmuş bebek için şekeri yüksek süt bulunurken diğerinde yeni yürümeye başlayan çocuk için yağ ve protein açısından zengin süt vardır.

Bu yüzden her canlının sütü, kendi yavrusuna özgüdür.

İçtiğimiz inek sütleri, aslında pek de insan vücuduna uygun değil. Kalsiyum alalım derken kendi bünyemize uygun olmayan birçok maddeyi de alıyoruz. “Laktoz intoleransım var ya.” diyorsak bunun sebebi büyük oranda ve basitçe, buzağı olmamamız…

Yaygın yapılan hatalardan biri de kedilere inek sütü vermemiz. İnek sütü içen kediler, özellikle yavruysa sadece süt yüzünden ölebiliyor çünkü sindirim sistemlerinin kaldıramayacağı bileşenleri içeriyor.

Dünya üzerinde, başka memelilerin sütünü içerek gelişmeye çalışan tek canlı biziz. Yapılan bilimsel araştırmalar da inek sütünün zararlarını ortaya koyuyor ve kalsiyum alabileceğimiz diğer kaynaklara yönelmemizi öneriyor.

Kaynaklar: Cancer, Real Clear Science, PETA, Harvard, Science Direct

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir