İstanbul Taksim’de 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerine o gün muhalefette olan Milliyetçi Hareket Partisi de destek vermişti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eylemler sırasında AKP’ye yönelik eleştiriler yapmıştı.
Gezi Parkı eylemleriyle ilgili açılan davalarda ise yüzlerce kişi yargılandı. TİP Milletvekili Can Atalay da yargılandığı davada 18 yıl hapse mahkum oldu. Ancak Anayasa Mahkemesi Can Atalay ile ilgili hak ihlali kararı vererek tahliye edilmesine yönelik karar verdi. Fakat Yargıtay bu kararı uygulamadı.
Bunun üzerine, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı Meclis’e gönderilmişti. Geçtiğimiz gün ise tartışmalar, kavgalar, protestolar, Anayasa kitapçığı fırlatmalar arasında karar AKP’li Bekir Bozdağ tarafından Meclis’te okundu ve Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.
Konuyla ilgili her kafadan ayrı bir ses çıkarken MHP Lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
“Gezi Parkı davası kapsamında hüküm giymiş olan Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin verdiği adil, hakkaniyetli ve hukuk temelli kararın, TBMM’nin dünkü birleşiminde okunmasıyla ilgili şahsın milletvekilliği düşürülmüş, nitekim adalet yerini bulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü, suçluyu koruma imtiyazı veya bir yargı kararını darbe iddiasıyla yok sayma hakkı olamaz. Demokrasiye, milli huzur ve güvenliğimize darbeye tevessül eden Anayasa Mahkemesi’dir.
Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin medya gücünü arkasına alarak ilerlettiği vesayetçi, art niyetli, peşin hükümlü, siyasi hüviyetli sakat ve sancılı tutumunu reddetmiş, Anayasa’nın 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde kesinleşmiş mahkeme kararının gereğini yapmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sayın Bekir Bozdağ’ı cesur, dirayetli ve tavizsiz yönetiminden dolayı tebrik ediyor, Gazi Meclis’in saygınlığını muhafaza ve müdafaa gayreti nedeniyle de teşekkürlerimi paylaşıyorum. Başkanlık kürsüsü önüne toplanan, sıra kapaklarına vuran, Meclisi’mizi yuhalayarak kendileriyle müsemma olan nefret ve şiddet gösterisine heveslenenler kınanmaya müstahak demokrasi cellatlarıdır.
Millet iradesi demokrasi ve hukuk namusuna sahip çıkmıştır. Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin hitamında yeni bir gezi provokasyonu telaffuz edenler gaflettedir. Sokağı ve kanunsuz direnişi adres gösterenler, dahası ülkemiz aleyhine her türlü pozisyonun alınmasından bahsedenler husumet figüranlarıdır.
Hiç kimse bedeli ve sonuçları çok ağır olacak bir yanlışın faili olmamalıdır. Türkiye’nin anarşiye ve sokak diline teslimiyeti sadece ham bir hayaldir. Demokrasiye ve hukuka saygı herkesin, hepimizin temel sorumluluğudur. Şuur kaybının pençesinde bu sorumluluğun hilafına hareket edenleri ne tarih ne de millet affetmeyecektir”
HALBUKİ O GÜNLERDE BAŞKAYDI…
Bugün, Gezi Parkı için, “Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesinin hitamında yeni bir gezi provokasyonu telaffuz edenler gaflettedir. Sokağı ve kanunsuz direnişi adres gösterenler, dahası ülkemiz aleyhine her türlü pozisyonun alınmasından bahsedenler husumet figüranlarıdır. Hiç kimse bedeli ve sonuçları çok ağır olacak bir yanlışın faili olmamalıdır. Türkiye’nin anarşiye ve sokak diline teslimiyeti sadece ham bir hayaldir” diyen bugünün Cumhur İttifakı mensubu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli halbuki 11 yıl önce tam tersi ifadeler kullanmıştı.
Gezi Parkı eylemleri esnasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Gezi Parkı’nda yaşanan gelişmeler Türk Milleti’ni rahatsız etmiştir. Polisin aşırı şiddet kullanması, iktidarın gerilim stratejisiyle bazı siyasi hedeflere ulaşmaya dair bir oyunudur” yorumunda bulundu.
MHP’nin resmi Twitter hesabı ise Bahçeli’nin bu sözlerini “Direngeziparkı” etiketiyle paylaştı. Söz konusu paylaşım ise MHP’nin hesabından silinmedi.
“İSTANBUL’UN NEFES ALDIĞI MEKAN BAŞBAKAN’IN UYKULARINI MI KAÇIRMIŞTIR”
Gezi Parkı eylemleri sürerken 4 Haziran 2013’te Bahçeli partisinin Meclis Grup Toplantısında kürsüye çıktı. O dönem Başbakan olan Erdoğan’a sert ifadelerle yüklenen Bahçeli, şunları söyledi:
“Olan biten bütün vakaları yalnızca ağaca bağlamak bir tarafı eksik bırakacaktır. Şüphesiz Taksim’de ağaçları kesmek olayları tetiklemiştir. Ancak meselenin gerisinde birikmiş öfke ve kızgınlıklar görülmektedir.
Gezi Parkı’nın suyu mu çıkmış? İstanbul’un nefes aldığı mekan Başbakan’ın uykularını mı kaçırmıştır? Taksim’in yağması konusunda fikir birliği içinde kimseler bulunmaktadır. Gezi Parkı’na dozerlerle girilmesi toplumsal infialin ilk belirtisini verdi.”
“ŞÜPHESİZ ÜÇ BEŞ AĞACIN ÖTESİNDE BİR ŞEYDİR”
18 Haziran 2013’te Bahçeli yine kürsüdeydi. Kızgındı, şunları söyledi:
“Taksim Gezi Parkı’nda yaşananlara bakın. Başbakan ve hükümet Gezi Parkı buhranını kışkırtmak için elinden geleni yapmıştır. Bir ileri bir geri atılan adımlar, aşağılayan tutumlar…
Başbakan’a göre, sokaktaki kalabalık çapulcudur. Başbakan’a göre, AKP’yi kıskananlar devreye girmiştir. Yıllardır ezilen, özel hayatı tarumar edilen kim varsa Başbakan’a göre provokatördür.
Tepkileri anlamak istemeyen Başbakan Türkiye’yi bundan sonra nasıl yönetecek? Erdoğan bundan sonra herkesin sevgisini değilse bile saygısını nasıl kazanacaktır?
Gezi Parkı olayları zaten hasarlı olan demokrasimiz için yeni bir kırılmadır. Gençlere TOMA’larla, şiddet araçlarıyla karşı konulması utançtır.
Şüphesiz üç beş ağacın ötesinde bir şeydir. Bu işin çok boyutu vardır. Bildik despotları aratmayan tavrı ülkemizi karıştırmıştır. Sağduyuyla çözülecek bir mesele kördüğüm haline gelmiştir. Otel salonlarına kadar süren kovalamalar milletimizi üzmüştür.”
“GENÇLERİN KURDUĞU ÇADIRLARA ŞAFAK VAKTİ SALDIRAN SEN Mİ DEMOKRATSIN”
26 Ekim 2013’te Samsun’daki mitingde konuşan Bahçeli’nin hedefinde yine Erdoğan vardı:
“Sayın Başbakan sen kim, Cumhuriyeti diline dolamak kimdir? Sen kim, demokrasiden bahsetmek kimdir? Gezi Parkı’ndaki gençlerin kurduğu çadırlara şafak vakti saldıran sen mi demokratsın? Sözde yol yapmak maksadıyla ODTÜ’ye bayram gecesi iş makineleriyle baskın yapan sen ve zihniyetin mi? Cumhuriyet fikrine saygı duymaktan ve cumhura hizmetten bahsediyorsun.”
“TÜRK GENÇLİĞİ AKP’NİN İPİNİ ÇEKECEK, SANDIĞI KAFASINA GEÇİRECEKTİR”
Devlet Bahçeli, 9 Kasım 2013’te Ankara Tandoğan meydanında on binlerce kişiye seslendi:
“Başbakan Gezi Parkı’nın acısını çıkarmak için her şeyi yapmaktadır. Tencere-tava çalanlardan hıncını almak, demokratik tepkileri sindirmek için her suçlamadan fayda beklemektedir. Başbakan’ın gözünü hırs bürümüştür. Bu şahıs, milletimizin birbirini gammazlaması için hiçbir vicdana sığmayan tezgâhların mimarlığına soyunmuştur. Özel hayatları, konut dokunulmazlığını, kişisel hak ve hürriyetleri ihlal etmiş, herkesi belli bir kalıba sokmaya yeltenmiştir.
Erdoğan ölçüyü kaçırmış, otokontrolü kaybetmiştir. Ancak Türk gençliği AKP’nin ipini çekecek, sandığı kafasına geçirecektir. Türk gençliği iktidarı geldiği gibi gönderecektir.”
“SARAY MUKİMİ BAŞARAMAYACAKTIR”
Ve 1 Mayıs 2015… Bahçeli Twitter hesabından seslendi:
“Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan toplumsal olay ve kamplaşmaların bir benzerini tekrar tetiklemek isteyen saray mukimi başaramayacaktır.”