Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Bana yönelik olarak bir suikast ihbarı bilgisi iki değişik kanaldan geldi. Ben de bu bilgiyi Milli İstihbarat Teşkilatı müsteşarına, şimdi başkanına geçen ay resmi bir yazıyla parti kanalından yolladım” dedi.
TELE 1’de Tuncay Mollaveisoğlu’nun sunduğu Anında Manşet programına konuk olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kendisine suikast düzenlenmesine yönelik bilgilere ulaştığını ve bu bilgiyi Milli İstihbarat Teşkilatı ile paylaştığını açıkladı.
Özdağ, “Bana yönelik olarak bir suikast ihbarı bilgisi, iki değişik kanaldan suikast bilgisi geldi. MİT müsteşarına bu bilgiyi geçen ay resmi yazıyla parti kanalından yolladım; bana gelen bilgler bunlardır diye. ‘Devlet içerisinden yapılan bir çalışma ile bana karşı bir suikast düzenleneceği bilgisi tarafıma ulaştı’ dedim ve detayları da mektupta genel sekreterimizin imzalı mektubuyla yolladık. Devlet kayıtlarına girmesi için yolladık” diye konuştu.
Özdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Ama öğreniyoruz ki 10 gün önce Milli İstihbarat Teşkilatı bu mektubu savcılığa iletmiş. Savcılık da bir polis tahkikatı için polise iletmiş. Ankara Emniyet Müdürlüğü güvenlik şubesi, partimizin genel sekreterini ifade için çağırdı. Sayın Genel Sekreter de bana sordu. Ben kendisine ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ifade vermemesi gerektiğini, ifadeyi doğrudan savcıya vermesi gerektiğini’ söyledim. Avukat arkadaşlarla konuştuktan sonra ifade savcılığa verilecek.
“MİT’e yazdığımız mektup hedefine ulaştı ve bir suikast eylemi durduruldu”
Bizim bu mektubu MİT’e yazmamızdan sonra yapılan bir operasyonda bir terör örgütünün 9 elemanı ele geçirildi. 2 elemanına da yol verildi. Bilgisi bize ulaştı. Bu 2 eleman, bana suikast düzenleyecek elemanlarmış. Demek ki MİT’e yazdığımız mektup hedefine ulaştı ve bir suikast eylemi durduruldu.
“İsim isim biliyorum kimlerin kaçırıldığını”
“Kılıçdaroğlu’nun ve Meral Akşener’in yerinde olsam, Davutoğlu’na sorarım”
Davutoğlu’ndan da aynı şeyi yapmasını istiyorum. Neden, nasıl bu süreç gerçekleşti? Siz bunun içindeydiniz, kenarındaydınız. Türkiye’nin milli güvenliğinin nasıl ihlal edildiğini gördünüz. ‘Bomba patlayınca oy oranımız arttı’ yorumunu yaptınız ve gerçekten oylarınız korkunç bir patlama yaptı, her patlayan bomba ile. Şu analiz yapıldı mı; kitleler korkutulursa büyük taraftar toplanır. Ve bu analiz sonra nasıl yaşama geçirildi?
Özetle Davutoğlu’nun bunu Türk halkına açıklaması, siyasete devam etmesi için bence ön şarttır ama ben olsam Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ve Meral Akşener‘in yerinde altılı masa toplantısına girmeden önce Davutoğlu’na sorarım; ‘sizinle bu masada oturmaya devam etmemiz için bize Haziran-Kasım 2015’te Türkiye’de neler olduğunu anlatın’ diye.”
Kendisine koruma verilmesiyle ilgili sorun yaşadığını da ifade eden Özdağ, kendisine olası bir suikast girişiminde ilk suçlunun saldıran kişi ya da kişiler, örgüt olduğunu ikinci suçlunun ise İçişleri Bakanlığı olduğunu ifade ederek, bu sözlerinin kayda alınmasını istedi.